Karşılaştırmalı Vecizeler

Karşılaştırmalı Vecizeler

Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir.

Ruşça

Создавший глаза комара, создал и Солнце.
Посох Мусы – 277

Arnavuçta

Ai që krijoi syrin e mushkonjës, është pikërisht Ai i cili krijoi diellin.

Portekizce

Quem criou o olho do mosquito criou também o Sol

Arapça

ﺇﻥَّ ﺍﻟﺬﻱ ﺧﻠﻖ ﻋﻴﻦَ ﺍﻟﺒﻌﻮﺿﺔ ﻫﻮ ﺍﻟﺬﻱ ﺧﻠﻖ ﺍﻟﺸﻤﺲَ ﺃﻳﻀًﺎ.

المكتوبات – 591

Endonezya

Dzat yang menciptakan mata nyamuk adalah Dzat yang juga menciptakan matahari.

Farsça

هر آنکه آفریننده چشم پشه است، آفتاب را نیز او آفریده است.

Peştuca

چا چي د غوماشي سترګه پیداکړي، لمر هم هغه پیداکړی دی.

İngilizce

Çince

Farsça Vecizeler

فارسی از کلیات رساله نور - بدیع‌الزمان سعید نورسی

frsçA10-1
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir.
frsçA10-2
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
frsçA10-3
İslamiyet güneş gibidir, üflemekle söndürülmez gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
frsçA10-4
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
frsçA10-5
Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir.
frsçA10-7
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
frsçA10-8
Kuran kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır.
frsçA10-6
Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır.
frsçA10-9
Bütün yıldızları elinde tutmayan, birtek zerreye Rab olamaz.
frsçA10-10
Bir insan Allah’a hâlis bir abd olursa, Allah’ın mülkü olan kâinat, onun mülkü gibi olur.

Peştuca Vecizeler

پښتود رساله نور د کلیاتو څخه - بدیع‌الزمان سعید نورسي

pştA10-1
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir.
pştA10-2
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
pştA10-3
İslamiyet güneş gibidir, üflemekle söndürülmez gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
pştA10-4
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
pştA10-5
Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir.
pştA10-7
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
pştA10-8
Kuran kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır.
pştA10-6
Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır.
pştA10-9
Bütün yıldızları elinde tutmayan, birtek zerreye Rab olamaz.
pştA10-10
Bir insan Allah’a hâlis bir abd olursa, Allah’ın mülkü olan kâinat, onun mülkü gibi olur.

Arnavutça Vecizeler

ShqiptarNGA KOLEKSIONI I RISALE-I NURIT - BEDIUZZAMAN SAID NURSI

A1
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir.
A2
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
A3
İslamiyet güneş gibidir, üflemekle söndürülmez gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
A4
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
A5
Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir.
A7
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
A8
Kuran kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır.
A6
Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır.
A9
Bütün yıldızları elinde tutmayan, birtek zerreye Rab olamaz.
A10
Bir insan Allah’a hâlis bir abd olursa, Allah’ın mülkü olan kâinat, onun mülkü gibi olur.

Arapça Vecizeler

اللغة العربيةمن كليات رسائل النور - ديع الزمان سعيد النورسي

Arapça 1
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir.
Arapça 2
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
Arapça 3
İslamiyet güneş gibidir, üflemekle söndürülmez gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
Arapça 4
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
Arapça 5
Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir.
Arapça 7
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
Arapça 8
Kuran kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır.
Arapça 6
Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır.
Arapça 9
Bütün yıldızları elinde tutmayan, birtek zerreye Rab olamaz.
Arapça 10
Bir insan Allah’a hâlis bir abd olursa, Allah’ın mülkü olan kâinat, onun mülkü gibi olur.

Bengali Vecizeler

BengaliThe Collection of Risale-i Nur Bediüzzaman Said Nursi

Bng1
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir.
Bng2
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
Bng3
İslamiyet güneş gibidir, üflemekle söndürülmez gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
Bng4
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
Bng5
Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir.
Bng7
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
Bng8
Kuran kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır.
Bng6
Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır.
Bng9
Bütün yıldızları elinde tutmayan, birtek zerreye Rab olamaz.
Bng10
Bir insan Allah’a hâlis bir abd olursa, Allah’ın mülkü olan kâinat, onun mülkü gibi olur.

Portekizce Vecizeler

PortuguêsDa Coletânea Risale-i Nur Bediüzzaman Said Nursi

1
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir
2
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
4
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
5
Bu çiçek kimin turrası, kimin mührü ve kimin nakşı ise, elbette bütün yeryüzündeki o nevi çiçekler onun mühürleridir.
8
Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır.
9
Bütün yıldızları elinde tutmayan, birtek zerreye Rab olamaz.
B10-10
Evet kâinat sarayını tertemiz tutan bu ulvî, umumî tanzif; elbette İsm-i Kuddüs'ün cilvesi ve muktezasıdır.
B10-1
Gözümüzle görüyoruz; Birisi var ki, bize zemin yüzünü rahmetin binlerle hediyeleriyle doldurmuş, bir ziyafetgâh yapmış.
B10-2
Ben şu evi nasıl yaptım ve tanzim ettim; Öyle de, şu dünya hânesini birisi yapmış ve tanzim etmiş.
B10-3
Tevhidin en kuvvetli delili ve kudretin en hayretli mu’cizesi, sûretleri açmasıdır.
B10-4
Bütün mevcûdatın muntazam sûretlerini basit maddeden yapmak ve açmak, vahdeti bedahetle isbat eder.
B10-5
Sinek kanadından tâ semavat kandillerine kadar o derece ince bir intizam gözetilmiş ki, sinek kanadı kadar şirke yer bırakılmamış.
B10-7
Sizin âzalarınız içinde en kıymetdar göz ve kulaklarınızın mâliki kimdir? Hangi tezgâh ve dükkândan aldınız?
B10-9
Muntazam bir fiil, fâilsiz olmaz. Manidar bir kitab, kâtibsiz olmaz. San’atlı bir nakış, nakkaşsız olmaz.

Endonezyaca Vecizeler

Bahasa IndonesiaKoleksi Risalah Nur Badiuzzaman Said Nursi

End1
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir.
End2
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
End3
İslamiyet güneş gibidir, üflemekle söndürülmez gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
End4
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
End5
Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir.
End6
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
End7
Kuran kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır.
End8
Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır.
End9
Bütün yıldızları elinde tutmayan, birtek zerreye Rab olamaz.
End10
Bir insan Allah’a hâlis bir abd olursa, Allah’ın mülkü olan kâinat, onun mülkü gibi olur.